Tanımlı "Türkiye'de ciddiyet yok"

"Türkiye'de ciddiyet yok"

Olimpiyat, bir Dünya ve bir Avrupa Şampiyonluğu kazanmış eski Güreş Milli Takım Antrenörü Azeri Ehad Eliyof, Türkiye'nin Pekin Olimpiyatları'nda güreşteki başarısızlığıyla ilgili olarak, "Türkiye'de ciddi program yok, çalışma yok, ciddiyet yok. Sporculara da sahip çıkılmıyor" dedi.

Güreşin ata sporu olduğunu belirten Eliyof, "Biz mindere çıktığımızda hepsi bizden korkardı, çünkü bu Allah sporu. Hastalık ya da hakemin yaptığı kötülükle yenilirdik. Güçle yenilmezdik" diye konuştu.

Türkiye, Pekin Olimpiyatları'nda en çok madalya beklediği güreşte şu ana kadar aldığı bir bronz madalya ile hayal kırıklığı yaşarken, Türk ve Azeri güreşçileri Pekin'de izleyen eski Güreş Milli Takım Antrenörü Azeri Ehad Eliyof, Türkiye'nin güreşteki başarısızlığının sebebini değerlendirdi.

Azerbaycan Güreş Federasyonu Başdanışmanı olan ve Türk güreşçiler birer birer yenilince gözleri dolan 57 yaşındaki tecrübeli antrenör, "Pekin'de Türk güreşçileri seyrederken duygulandım. Niye böyle oldu? Bir bronz yeter mi? Türk güreşi en az 2 altın, 2 gümüş, 1 bronz çıkarmalıydı. Azerbaycan devleti, grekoromende iki siklette Rusya ile finalde güreşti. Önceden bizi sıkmışlardı. Şimdi hürüz ve biz de varız diyoruz. Neden demeyelim? Mayamızda var güreşmek. Azeri de, Türkiye de aynı. Sadettin Tantan döneminde 2 yıl milli takıma teknik adamlık yaptım. Başka bir adamdı Sadettin Tantan. O, Türk güreşini cihanda büyütmek istiyordu. Sınırları aştı. Rus, Bulgar, Gürcü, Dağıstanlı, Azeri hepsini Türkiye'ye davet etti. Güreş adına kim ne biliyorsa gelip öğretsinler istedi. Eğer şimdi olsaydı, Türk güreşi Pekin'de 10 şampiyon çıkarırdı" diye konuştu.

"ŞEREF'İ SEYREDERKEN OPERA GİBİ KEYİF ALIRDIM"
"Türkiye'de güreşçiler altyapıdan yetiştirilmeli, ciddi çalıştırılmalı, program uygulanmalı ve onlara para verilmeli" diyen Eliyof, "Bu spor Allah sporudur. Bizde efendi derler, burada şımarıklık, kafa vurmak, parmakla itmek olmaz. Bize de yakışmaz. Mesela Şeref Eroğlu benim zamanımdaki Şeref değil. Kendisini çok severim, izlediğim Şeref benim Şeref'im değil. O güreşirken ona baktığımda sanki konser, opera seyreder gibi keyif alırdım. Çok yere gidip güreşti. Rakiplerinin hocaları da onu seyredip tedbir aldılar. Şeref burada güreşirken rakibi onu iyi ezberlemiş ve yendi. Pekin'de Türk güreşçilerini seyrederken duygulandım. Niye böyle olduğunu kendimce sorguladım. Türk güreşi en az 2 altın, 2 gümüş, 3 bronz almalıydı. Şimdi bir bronza seviniriz. Biz mindere çıktığımızda rakiplerimiz bizden korkmalı. Bu bizim ata sporumuz. Hastalık ya da hakemin yaptığı kötülükle yeniliriz. Güçle yenilmemeliyiz" ifadelerini kullandı.

"Türk güreşi neden geri kalıyor?" sorusu üzerine Ehad Eliyof, derin bir iç çekerek, "Çok kulüpler var. Ama dikkat, eğitim ve ciddi program yok. Çok kulis var. Güreşçi, gazeteci, yönetici, hakem, antrenör hepsi kuliste. Seçimlerde herkes kendi adamını araya sokuyor. Sporcunun, hakemin, antrenörün ne işi var kuliste? Herkes işini yapmalı. Hamza Yerlikaya, TBMM'ye seçildi. Spor aleminde dünyanın en şerefli insanlarından birisi Hamza efendi" diye konuştu.